Bilgisayar ile tanışmam evimize oyun oynamak için aldığımız i386 mikroişlemcili bilgisayar ile gerçekleşti. Her ne kadar bu bilgisayarı oyun oynamak için kullandıysak da bana bilgisayar mühendisi olmak için ilham verdi. Ortaokul ve lise yıllarım hep bilgisayarı anlamak ve mühendis olmak için temelimi oluşturmak ile geçti. Üniversite sınavından sonra artık sıra okul seçmeye geldiğinde uzun araştırmalar sonucunda Marmara Üniversitesi'ni tercih ettim. Bu seçimimde gerek müfredat gerek de okuldaki eğitim kadrosu çok etkili oldu. Ve şimdi bile geriye dönüp baktığımda ne kadar iyi bir seçim yaptığımı görebiliyorum.

 Marmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü bana iyi bir bilgisayar mühendisi olmam için gerekli tüm eğitimi çok iyi bir derecede sağladı. İlk yıllarda gördüğümüz temel dersler ile mühendislik alanında güçlü bir altyapı oluşturduk. İlerleyen dönemlerde aldığımız zorunlu ve seçmeli dersler ile yazılım ve donanım alanlarında dengeli ve güzel bir eğitim aldık. Derslerde aldığımız teorik bilgiler pratiklerle sık sık pekiştirildi. Bu dengeli eğitim bir çoğumuz için çalışma hayatında hayati bir rol oynadı ve oynamaya devam ediyor. Aldığımız eğitim bize sadece özel sektörde yazılımcı olarak çalışmak yerine farklı alanlarda da çalışmak için imkan verdi. Bir kısmımız akademik anlamda ilerlerken, bir kısmımız da özel sektörde çalışma imkanı bulduk. Bazılarımız yazılım üzerine uzmanlaşırken, bazılarımız da donanım üzerine kariyer yaptı. Fakat hepimiz seçtiğimiz alanlarda en iyiler haline geldik.

 Eğitimin yanı sıra Marmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği sosyal çevre anlamında da bana çok katkı sağladı. Öğrencilik hayatım boyunca katıldığım konferanslar ve seminerler sayesinde çok farklı alanlarda bir çok insan ile tanışma fırsatı buldum. Bu sayede Arçelik, IBM ve Ericsson gibi firmalarda staj yapma imkanı buldum. Bu durum mezun olduktan sonra da devam etti. İlk iş yerim OBSS'de okulumun verdiği kaliteli eğitim ve sosyal beceriler ile kısa sürede kendimi gösterme fırsatı buldum. 1.5 yılın ardından Ericsson Türkiye'de Yazılım Mühendisi olarak çalışmaya başladım. Bu pozisyona kabul edilmemdeki en büyük etken şirketin okulumuzdan mezun kişilerden çok memnun olmasıydı. Aynı zamanda okulumuzun verdiği İngilizce eğitim sayesinde çoğunlukla yurtdışı projelerde görev aldım. Yaklaşık 4 yıllık bir süre sonunda Ericsson'un İsveç'teki merkezine transfer oldum.  Yaklaşık 3 yıldır da İsveç'te hayatımı sürdüyorum.

 Okulumun bana verdiği teknik anlamdaki bilgi, sosyal beceriler ve insan ilişkileri sayesinde çalıştığım her şirkette çalışma arkadaşlarımın her daim bir adım ötesinde oldum. Bu sayede her geçen gün hayallerime bir adım daha yaklaşıyorum.

 

Çağlar Polatoğlu
Software Development Manager, SBAB, Stockholm, Sweden