Ahmet Bekir Bakkal, 2015

İnsanlar hayatları için hep güzel hayaller kurarlar. Güzel hayaller için de güzel ve nitelikli yollardan geçmeleri gerektiğini herkes bilir. Tabi ki hayatın bir kaidesi olarak her insana bu nasip olmaz. 

Bende 2010 yılında bin bir heyecanla atlattığımız üniversite sınavlarının ardından “bu güzel yolların” birçoğuna sahip olan İstanbul’u seçmeyi istedim. O günden bugüne 6 yıl geçti. Bu 6 yılımı özetlerken aslında 3 kavram üzerinde ifade etmem en doğrusu olur. Bunlar; Gençlik, Akademi ve İstanbul.

Gençlik; insanın en önemli, en değerlendirilesi zamanlarıdır. Ataların dediği gibi “ne ekersen, onu biçersin”. Biz de gençliğimizde ne ekersek ilerleyen hayatımızda da onu biçeriz. Bunun bilincinde olarak bu kıymetli zamanlarımızı doğru yerlerde, doğru kişilerle, doğru işlerde değerlendirmek gerekir. Bu süre zarfında sosyal, kültürel ve akademik çalışmalarla kişisel gelişimimizi taşıyabildiğimiz en üst noktaya dek taşımalıyız.

İstanbul ise bahsettiğimiz “insanı hayallerine götüren yollar”ın birçoğuna sahip ender şehirlerden biridir. Birçok sektöre ev sahipliği yapması, dinamizmi, tarihi dokusu, sosyo-kültürel yapısı itibariyle üzerinde misafir ettiği insanlara oldukça güzel tecrübeler katar. İstanbul’da yaşamak aslında bu yüzden hep bir adım önde olmaktır.

Akademi, yani eğitimimizi aldığımız yer. Hayatınızın 4-5 yıl gibi önemli bir süresini harcayacağınız bu eğitimde şartlar oldukça önemlidir. Akademisyenler, eğitim kalitesi, okulun fiziki şartları, sektöre yakınlığı ve ekleyebileceğimiz birçok şey. Size kurduğunuz güzel hayallerin kapısını açacak, o hayallere hazır ve dinamik bir şekilde hazırlayacak bir üniversite.  Bizim için Marmara Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği. Tercih etmeden önce bölümümün en önemli özelliği olarak gözüme çarpan %100 İngilizce eğitimi olmasıydı. Tercih edip başladıktan sonra anladım ki bunun yanında birçok kazanımım olacak.

Geriye dönüp baktığımda, sektörü de gören biri olarak çok değerli akademisyenlerden çok dolu bir eğitim sürecinden geçtiğimizi fark ediyorum. En önemli kazanımım bize ilk gün hocalarımızın “Arkadaşlar, sizler artık birer mühendis adayısınız.” diyerek farkına vardırdığı şeydi. Yani mühendislik bakış açısı. İlk sınıftan itibaren projelerle, akademik çalışmalarla “düşünen ve üreten bir beyin nasıl olunur?”, bize anlatıldı, öğretildi.  Bu anlayış sizlere birçok kapıyı açıyor. Çok kısa bir sürede iş bulabiliyor, birçok büyük firmanın sizi tercih sebebi oluyorsunuz.

Şimdi bu eğitimi tamamlamış ve başta bahsettiğim “güzel hayallerin” daha da yakınlaştığını hisseden bir mühendis olarak önüme bakıyor ve mesleğimin hakkını vermek için çalışıyorum. Son olarak Bilgisayar Mühendisliği’ni seçtiği için son derece mutlu olan biri olarak hem mezun olmadan hem de mezun olduktan sonra bizlere destek olan bölüm hocalarımıza teşekkürü bir borç biliyorum.


Ahmet Bekir Bakkal
iOS Developer, Ziraat Teknoloji


Bu sayfa Computer Engineering tarafından en son 01.08.2020 15:56:37 tarihinde güncellenmiştir.

HIZLI ERİŞİM